Algılama Biçimleri Nedir?
“En sevdin şarkı nedir?” diye sorulunca, zihninizden ne geçer?
a) En sevdiğim şarkıyı dinlediğim an fotoğraf karesi gibi gözümde canlanır (görsel algı baskın).
b) Şarkının melodisini hatırlarım (işitsel algı baskın).
c) Şarkıyı dinlerken neler hissettiğimi hatırlarım (dokunsal algı baskın).
Her bireyin dünyayı, çevresinde olup biteni algılama ve öğrenme biçimi farklıdır. Soruya verdiğiniz yanıt sizde hangi algı biçiminin daha baskın olduğuna dair ipucu verecektir.
Bir konuyu, görsellere bakarak daha iyi anlıyor olabilirsiniz. Başka biri görsellere bakmak yerine dinlemeyi tercih edip konu üzerine tartışarak daha iyi anlayabilir. Üçüncü bir kişi daha düşünelim bu kişi de hikayenin içinde yer alıp sürece dokunmayı tercih edebilir.
Öğrenme stilleri kavramını ilk ortaya atan St. John’s Üniversitesi’nden Başkanı Prof. Dr. Rita Dunn’dır. Dunn öğrenme stilleri işin şunları söyler:
“Öğrenme stilleri her bir öğrencinin yeni ve zor bilgiyi öğrenmeye hazırlanırken, öğrenirken ve hatırlarken farklı ve kendilerine özgü yollar kullanmasıdır.”
Rita Dunn
Her birey bir konuyu öğrenirken farklı yollardan hedefe ulaşır. Bilgiye en rahat ve en hızlı şekilde nasıl ulaşacağınızı bilmek hedeflerimize daha sağlıklı ulaşmamızı sağlar. Kendi algılama biçimimizi bilmek öğrenme ve aktarma konusunda avantajlı bir konuma geçmemize yardımcı olur. Bir diğer kişinin hangi algı biçiminden dünyayı gördüğünü bilmek ise onunla uyum içinde iletişim kurmamızı sağlar.
Temelde görsel, işitsel ve dokunsal olarak üçe ayrılan algılama biçimlerimizi yüzdelik bir sistem gibi düşünebilirsiniz. Her birimiz bir miktar görsel, bir miktar işitsel ve bir miktar dokunsal algı ile dünyaya geliriz. Yüzdelik dilimlerde bir baskın (öncelikli) algılama biçimi, ikinci algılama biçimi ve en az dilime sahip üçüncü algılama biçimi vardır.

GÖRSEL ALGI BİÇİMİ: En yaygın algılama biçimidir. Gözlem yaparak, okuyarak öğrenme baskındır.
- Görsel uyarıcılara, görüntülere, resimlere odaklanırlar.
- Okuyucu ve gözlemcidir, genellikle ayrıntılı not tutarlar.
- Tam öğrenme için öğretmenin jest ve mimiklerini görmeye ihtiyaç duyarlar (Görselseniz online etkinliklerde/derslerde anlatıcı ekran paylaşımı yaptığında ekranı anlatıcının yüzünü de görecek şekilde düzenliyor olabilirsiniz).
- Görsel sunumlar, haritalar, resimler, diyagramlar ve renkler öğrenmelerinde kolaylık sağlar.
- Metindeki önemli noktaları vurgulamak için renkli kalemlerle altını çizerler (Görselseniz kalemliğinizde onlarca renkte kalem bulunduruyor olabilirsiniz)
- Konuşurken ellerini fazla kullanır, anlattıkları içeriği görselleştirmeye çalışırlar.
- Anlattıkları içerikler zihinlerinde fotoğraf karesi olarak vardır, bu sebeple hızlı konuşurlar.
Görsellerin konuşma dilinde kullandığı ifadeler:
“Bunu göze alalım.”
“Dört gözle bekliyorum.”
“Konuya ışık tutalım.”
“Bakış açıma göre.”
İŞİTSEL ALGI BİÇİMİ: Dinleyerek, konuşarak, iletişim ile öğrenme baskındır.
- Ses ve gürültüye hassastırlar.
- Müzik dinlemeyi çok severler.
- Nadiren bazı şeyleri not alırlar.
- Derste anlatılanlarla ilgili kendi kendine konuşarak tekrar yaparlar.
- Konuşmalar ve sözlü sunumlar yaparlar.
- Öğrenmelerine yardım etmek için konuyla ilişkili tekerlemeler ya da şarkılar yaratırlar.
- Bir arkadaşı veya bir grupla düşüncelerini tartışarak öğrenmekten hoşlanırlar.
- Tane tane, akıcı ve orta hızda konuşurlar.
İşitsellerin konuşma dilinde kullandığı ifadeler:
“Kulağa hoş geliyor.”
“Karnım zil çalıyor.”
“Aynı telden çalmak.”
“Kulağıma bir şey çalındı.”
DOKUNSAL (KİNESTETİK) ALGI BİÇİMİ: Uygulayarak, dokunarak, sürece dahil olarak öğrenme baskındır.
- Fiziksel deneyimi (dokunma, hissetme, tutma, yapma ve uygulama) tercih ederler.
- Fiziksel olarak bir faaliyeti yaptıkları zaman en iyi şekli de öğrenirler.
- Yaparak, yazarak, uygulayarak öğrenmeye yatkındırlar.
- Konuşurken gezebilirler, bilgiyi hareket halinde işlerler.
- Dokunarak konuşurlar.
- Proje, plan, taslak hazırlamada iyidirler.
- Maceracıdırlar, uzun süre oturmaktan sıkılırlar.
- Bir konu hakkında çalışırken ya da anlatıcıyı dinlerken konuyla ilgili materyale dokunma, materyali ele alma ve hareket ettirme ihtiyacı duyarlar.
- Konuşmaları oldukça yavaştır.
İşitsellerin konuşma dilinde kullandığı ifadeler:
“Çok dokunaklı.”
“Omuzlarımda ağır bir yük var.”
“Soğuk biri.”
“Kanım ısındı.”
“Önemli bir konuya parmak bastınız.”
Araştırmalar birden fazla sınıfın özelliklerini gösteren bireylerin daha esnek bir şekilde öğrendiklerini ve daha fazla öğrenme tekniğinden yararlanabildiği göstermektedir (1). Üç kaynağa da hitap eden içerikleri kullanarak öğrenmenizi daha hızlı ve kolay hale getirebilirsiniz (2).
Kaynaklar:
(1) Fender, G. (2001). Öğrenmenin ABC’si (3. Baskı). (O. Akınlıay, Çev.). İstanbul: Sistem Yayıncılık.
(2) Gülbahar, Y. (2005). Öğrenme stilleri ve teknoloji. Eğitim ve Bilim, 30(138), 10-17.
*İçerik hazırlanırken İkna Teknikleri Eğitimi (Ayça Törün) notlarından yararlanılmıştır.
Daha fazla yazıya buradan ulaşabilirsiniz.